İstanbul deyince elbette ki akla ilk gelen İstanbul’un tarihi saray ve yapıları olmaktadır. Birbirinden farklı saray ve kasırları içinde barındıran İstanbul Hem yurt içinden hem de yurt dışından oldukça yoğun turist çekmektedir.

Tarihin karanlık kuyularına ışık tutan İstanbul kasırları eski ve kültürel miraslardır. Yazımızda tarih bilgilerinize yenilerini ekleyecek hem de keyifle gezebileceğiniz İstanbul’da bulunan 10 kasırdan bahsedeceğiz.

Ihlamur Kasrı

18.yüzyılda inşa edilen Ihlamur Kasrı, Beşiktaş ilçesinde bulunmaktadır. Dönemin padişahı 3. Ahmet için has bahçe amaçlı yapılmıştır. Hacı Hüseyin Ağa tarafından yapılmıştır.

Ağaçlık bir alana kurulan Ihlamur Kasrı Törenler ve özel günler için kullanılmaktadır. Hem müze severler hem de sanat severler için geniş bir kitleye hitap etmektedir.

Pazartesi günü hariç hafta içi her gün 09.00-19.00 arası ziyaret edebileceğiniz Ihlamur Kasrı daha çok heykel ve tiyatro gibi alanlarda kendini geliştirmek isteyenlerin uğrayacağı vazgeçilmez bir fırsat yeri olmaktadır.

Aynalıkavak Kasrı

Dönemin mimarını ve yapısını detaylarıyla yansıtan Aynalıkavak Kasrı, 17. Yüzyılda inşa edilmiştir. 3. Ahmet döneminde yapılan bu kasır, denize bakan kısmında 3 kat, kara kısmında ise 2 katlıdır.

İstanbul’a yolunuz düştüğünde mutlaka uğramanıza değecek yerlerden biri olan bu kasır Haliç kıyısına farklı bir tarihi hava katmaktadır.

Hem iç dizaynı hem dış dizaynı ince ince tasarlanarak inşa edilen bu kasır dönemin yaşam biçimini de adeta günümüze taşımaktadır.

Farklı süsleme ve sanatlarıyla gözünüze ve zevkine hitap edecek bu kasır hem denize nazır hem de tarihe ışık tutmasıyla oldukça çekici hale gelmektedir.

Adile Sultan Kasrı

İstanbul’da gezilmesi gereken kasırların en başında gelen Adile Sultan Kasrı, birçok yönden dikkat çekmektedir. Hem düğün hem de etkinlikler için de günümüzde kullanılan bu kasır, Hababam sınıfının çekildiği yer olmasıyla da ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

Hababam sınıfının çekildiği sınıf günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Adile Sultan’a hediye olarak inşa edilen bu kasır, 1858 yılında yapılmıştır. Kasrı inşa eden kişi Salkis Balyan’dır.

Konum olarak Üsküdar’da olan kasır hem bahçesinde hem de odalarında misafirlerini ağırlamaktadır. Ayrıca mezuniyet törenleri nişan ve düğünler için de oldukça tercih edilen bir yer olmaktadır.

Malta Köşkü

Beşiktaş ve orta köy arasında bulunan köşk, muhteşem ışıklandırma sistemiyle ziyaretçilerin ilgi odağı olmaktadır. Sakinlik severlerin daha çok tercih ettiği köşkte Yıldız Parkının içinde olmasıyla da kendinizi daha sakin ve huzurlu edeceksiniz.

Çadır köşkü olarakta tarihe geçen köşk 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılmıştır. Her bir duvarında taşında tarihin enfes kokusunu içinize çekeceğiniz köşk sizi bambaşka diyarlara götürmektedir.

Beykoz (Mecidiye Kasrı)

Özellikle yaz aylarında ziyaretçi akınına uğrayan köşk, Padişah Abdülmecit döneminde yapılmıştır. Neo klasik yapıda yapılan ilk köşk olmasıyla da önemli bir özelliğe sahiptir.

Oldukça geniş bir aklana sahip olan Beykoz kasrı, orman arazisi içinde bulunmasıyla da oldukça ziyaretçi çekmektedir. Yeşile hasret İstanbulluların hafta sonları ilk durağı olan bu kasır, Yabancı turistler tarafından mutlaka ziyaret edilmektedir.

Konum olarak Beykoz’da bulunan kasır, Boğaziçi bölgesinde kendine yer edinmiştir.

Maslak Kasrı

İstanbul’un mutlaka görülmesi gerek yerlerinden olan Maslak Kasrı doğa ve tarihi içi içe ziyaretçilerine sunmaktadır. Mis gibi ağaç kokularının içinde kendinizi bulduğunuzda göz alabildiğince yeşillikler içinde bir saray çıkıyor karşınıza.

170 dönüm ormanlık alanda sizi karşılayan bu kasır, Boğaz ve Karadeniz’in bağlantısını izlemek için bir imkân sunuyor ziyaretçilerine.

Maslak Kasrı içinde ziyaretçilere açık bir tane hamam bulunmaktadır. Kim tarafından yapıldığı bilinmeyen kasrın ahşap işçiliği harika görüntülere sahne olmaktadır.

Maslak Kasrında dikkat çeken başka bir güzellik ise kasrın, 8 olarak inşa edilmesidir. Ziyaretçilerine oldukça ilginç gelen bu yapı ciddi bir kitle tarafından merak konusu olmaktadır.

Konum olarak Levent ve Ayazağa ilçelerini birbirine bağlamaktadır.  Osmanlı mimarisini en güzel şekilde yansıtan kasır, restore edilerek günümüze kadar gelmiştir.

Hafta içi pazartesi ve perşembe günleri hariç ziyaretçilerini ağırlayan kasır, 09.00- 17.00 arası açıktır. Günümüzde müze saray olarak turistleri ve yerli halka açık olan kasır, oldukça yoğun ilgi görmektedir.

Küçüksu Kasrı

Beykoz İlçesinin bulunan Küçüksu Kasrı, Anadolu Hisarına yakın bir alana inşa edilmiştir. İstanbul’un en gözde ve güzide yerlerinden olan bu kasır, Bizans döneminden günümüze kadar tarihi değerleri taşımaktadır.

Osmanlı Devleti’nin Hüküm sürdüğü dönemde Kandil Bahçesi olarak anılan bu kasır, padişahların has bahçelerinden olmaktadır. Günümüzde müze ve saray olarak ziyaretçi kabulüne açık olan kasır, Hafta içi ve gafta sonu 09,00-17.00 arası açıktır.

Bu köşkü özel kılan diğer yanı da uluslararası resepsiyonlarda da kullanılmaktadır. Ayrıca burada yemek yiyebileceğiniz alanlar da bulunmaktadır.

Büyük bir tarih sahnesine şahitlik eden İstanbul, birçok kasır ve tarihi yapıları büyük bir özveriyle bünyesinde taşımaktadır. Her yıl binlerce turist akınına uğrayan İstanbul’a siz de gittiğinizde tarihimizi ayaklarınıza kadar getiren bu yapıları mutlaka tek tek gezmelisiniz.